27 Aralık 2015 Pazar

The Beauty Inside

The Beauty Inside

Bir sabah uyandığınızda farklı bir bedende bulsanız kendinizi ne yapardınız? Olduğundan daha güzel yada daha yakışıklı uyanabilmek isteyenler vardır mutlaka. Ama bir erkekken kadın olarak uyansanız. Yada güzelken çirkin biri olarak uyansanız. İlk tepkiniz ne olurdu? Yada görünen kişinin aslında siz olduğunuzu çevrenizdekilere nasıl anlatırdınız? Peki ya sevdiğiniz kişi her gün başka bir bedenle karşınıza çıksa onu sevmeye devam edebilir miydiniz? 

25 Aralık 2015 Cuma

İki İleri Bir Geri

Blog kumbaramızın nadide parçası "eleştirik"için yapılan bir eleştiri var. Sevgili arkadaşım benim reklam filmlerine takmama takmış. 'Neden hep dövüyorsun birazda övsene, bir de iyi reklam dediklerini görelim' dedi. Yahu sen istersinde ben yapmaz mıyım. İki reklam övmezmiyim. Gaza geldim politikamı değiştiriyorum. Osmanlı torunuyuz malum bundan gayrı iki ileri bir geri. İki dövüyoruz bir övüyoruz. Beni her ortamda gaza getiren bu marş benden size gelsin :)

24 Aralık 2015 Perşembe

Buz Gibi Soğudum Senden

Sıkı bir dizi takipçisiyimdir. Tabi genelde yabancı dizileri takip ediyorum. Çünkü yerli yapımlarda birkaç bölüm geçince diziyi ben yazmışım gibi bir hisse kapılıyorum. Dizi beni şaşırtmayı bıraktığında bende onu bırakıyorum. Dizide şu olur bu olur demeye başlayınca dizinin tamamını izlemek yerine fragmanlardan takip ediyorum. Oda tahminlerim tuttumu tutmadımı onu merak ettiğimden. Eminim içinizde bir çok kişi benimle aynı fikirde. Başta süper kurguyla başlayan yerli dizilerimiz nedense devamını getiremiyor ve klişelerle dolu bölümlerle karşımıza çıkıyorlar. Tabi bugünkü konumuz bu değil.

21 Aralık 2015 Pazartesi

D-DAY Dizisi

D-DAY


Çevirileri tamamlanmış güzel bir diz daha. Çevirilerin tamamlandığını özellikle belirtiyorum ki benim düştüğüm hataya düşmeyin. Son üç bölümün çevirisini kaç gün bekledim sayamadım. Dizinin tanıtımını ilk gördüğümde doğal afetten çok doktorlara odaklanmıştım. İçinde doktor geçen dizileri seviyorum. [Bizdeki Doktorları kaç kere izledim bilmiyorum sağ olsun Show Tv]. Diziyi izlemeye başlayınca da ayrı bir sevdim. Gerçek bir konuya inanılmaz bir çarpıcılıkla değinilmiş. Malumunuz deprem sonuçları ağır olan bir gerçek. Ve o gerçeğe en yakın ülkelerden biriyiz. Diziyi izlerken sanki zaman makinesine girmiş gibi hissettim kendimi. Ve bir çok sahneyi izlerken tüylerim diken diken oldu. 

20 Aralık 2015 Pazar

Ne Yapsak Ki Acaba

Hafta sonunu tipik hafta sonu olmaktan bu seferlik kurtaran sevgili yeğenlerim oldu. Bilmiyorum burada kaç defa yazdım çocuklarla vakit geçirmeyi seviyorum. Hoş bunu sevmeyen yoktur herhalde. Sevmeyen varsa da bir denesin derim.

Çocuklar için yetişkinlerle oyunlar oynamak her zaman çekici olmuştur. Neden? Çünkü önemsendiklerini ve dikkate alındıklarını düşünürler ki öyledir de. Bir pedagog değilim ama en azından küçükken ben böyle hissederdim.  Kısacası kendimden biliyorum.

18 Aralık 2015 Cuma

Çok Mu Çok Tüketiyoruz..

Evet çok tüketen çabuk tüketen bir toplumuz. Sadece toplumsal olarak da değil insanlığın genel problemlerinden biride bu tüketim çılgınlığı sanırım. Sürekli yeni bir şeyler bulup hep bir elden ona saldırıp aynı hızda sıkılıyoruz. Akabinde duraksamadan yeni bir şey keşfediyoruz. Kısır bir döngü maalesef ki..

Hayatımızın her alanında bizleri bir veba gibi sarmış durumda. Ve bu yüzden modern çağın hastalığı olarak görüyorum tüketim çılgınlığını. Şimdi benim öyle bir rahatsızlığım yok sürekli bir şeyler almıyorum diyebilirsiniz. Ama maalesef olay bu kadar basit değil. Tüketim kısmına sadece para verip aldıklarımız dahil değil. Fikirleri tüketiyoruz, çevremizi tüketiyoruz, ilişkilerimizi tüketiyoruz. Ve bu liste uzar gider.

17 Aralık 2015 Perşembe

Karpuzumuz Kelek Çıktı

“Gel abla gel seçmece bunlar...”der satıcı abimiz seçer en güzelini eve getiririz. E başlıktan malumunuz karpuzumuz kelek çıktı. Karpuz bu balda çıkar kelekte. Hadi karpuzu seçtik ona rağmen kelek çıktı. Ya seçemediklerimiz. 

Hayata dair kısa devrelerden biride işte bu seçemediklerimiz. Maalesef ki hayatta karşımıza çıkan her şeyi seçemiyoruz. Ve ne yazık ki çoğu zaman sonuç kelek karpuzdan vahim oluyor. Bu sebepten ötürü “karşımızdakini seçemeyiz” yazı dizimizle karşınızdayız. Umarım severek okursunuz.

karşımızdakini seçemeyiz

Bu yazı dizisinin ilk konusu oldukça tanıdık. Bir çoğumuzun bizzat başından geçmiş yahut bir yakınınızın başına gelmiş olabilir. Ortalama her gün akşam haberlerinde de

13 Aralık 2015 Pazar

Bahtsız Uğursuzlar [2]

Bazı ülkelerde uğursuz olarak kabul edilen sayıların bir kısmından bahsetmiştik. O kadar çoklar ki yaz yaz bitmiyorlar. Bu yazımızda da uğursuz rakamların bir kaçından bahsedeceğiz. İlkini henüz görmeyenler için... TIK TIK....

uğursuz sayılar

Bugünkü yazımızın ilk bahtsızı 666 sayısı. Kıyamet gününden önce dünyaya

8 Aralık 2015 Salı

Boicelere Destekdeyiz



Buradan fanı olduğumuz ünlüleri desteklediğimiz olmuştur. Bugün bir fan grubu  Boice için destek istiyoruz. Bilmeyenler için Boice CNBLUE grubu hayranlarına verilen isim.

CNBLUE resmi facebook sayfasında bir yarışma başlatılmış. *CNBLUE Best Photo Contest*

7 Aralık 2015 Pazartesi

Olmaz Olmaz Deme Olmaz Olmaz

Kızlar aranızda barbi bebeklerini biriktirmeyen var mı? Ya da oyuncak araba koleksiyonu yapmayan erkek? Eğer bu oyuncakları biriktirmediyseniz ya imkanınız olmadığı içindir ya da başka bir oyuncağı biriktirmeyi tercih etmişsinizdir. Her ikisi de mi değil.  Peki ya biriktirdiğiniz kokulu not defteri yapraklarını da mı inkar edeceksiniz. Ya da renkli peçeteleri mi desek. Esprilere konu olmuş pul koleksiyonunu hiç saymıyorum bile. 

Nedendir bilinmez kıyısından köşesinden bir çoğumuz koleksiyonculuğa böyle başladık. Peki sonra ne mi oldu. Bu küçük koleksiyonerler birer istifçiye dönüştü. Koleksiyonerlikle istifciliği ayıran ince çizgiyi geçemeyip geleceğin istifçileri olduk. Ne ara olduk nasıl olduk bilmem ama istifçilikten kurtulmanın en önemli şartı istifçi olduğunu kabullenmek. Yoksa bir çöp evde komşularının şikayetiyle ortaya çıkan istifçi olarak akşam haberlerinde görebilirsiniz kendinizi. İstifçiliğimizin farkına varmamızı sağlamayı amaçlayan bu yazıyı okumanız olası çöp ev faciasından sizi kurtarabilir.

 

6 Aralık 2015 Pazar

Yemek Yapan Yemek Masası


Bir varmış bir yokmuş. İki genç açlıktan ölmemek için hep tost yerlermiş. Bir gün bir alışverişe çıkmışlar. İki genç aynı masayı beğenmişler. Masayı paylaşamayıp evlenmişler. Tabi bu masa sihirli bir masa. Siz daha başına gelmeden tüm yemekleri hazır ediveriyor. Siz tost yapmaktan başka bir şey bilmeseniz bile enginar,  karnıyarık, dolma, İzmir köfte, patlıcan oturma masada hazır oluveriyor. Sonra mutlu mesut yaşıyorlar. 

2 Aralık 2015 Çarşamba

Bahtsız Uğursuzlar

Malumunuz ülke olarak bir çok batıl inanca sahibiz. Ancak nedendir bilmem dünyayı sarsan uğursuz sayılar bizim güzel ülkemizi teğet geçmişler. Bilmiyorum belki aramızda vardır sayıların uğursuzluğuna inananlar ama oldum olası saçma bulmuşumdur bu mevzuyu. İçimdeki saçmalama duygusu beni bu konuyu araştırmaya sevk etti ve uğursuz kabul edilen sayıların arasında bir gezinti yaptım. Aranızda neden uğursuz ki diyenler varsa bir göz  atmakta  fayda  var .

21 Kasım 2015 Cumartesi

I'm Soryy, I Love You

I'm Soryy, I Love You

Malum haftasonu yeni bir diziye başlayayım içinde de So Ji-sub olsun istedim. Uzun zamandır aklımda olan ancak gerçek bir dram olmasından dolayı ertelediğim bir dizi vardı. O kadar methedilmiş ki I'm Sorry I Love You dizisini artık izleyeyim dedim.  Adetimdir diziye başlamadan yapım yılına bölüm sayısına yönetmenine konusuna bir göz atarım referans olsun diyerekten. Ama nedense bu seferlik es geçip direk

20 Kasım 2015 Cuma

She Was Pretty

She Was Pretty

16 bölümlük bir kore dizisi daha. Başrolde Hwang Jung Eum (Kim Hye Jin) ve Park Seo Joon ( Ji Seong Joon ) yer alıyor. Dizinin diğer önemli karakterleri ise Choi Si Won (Kim Shin Hyeok) ve Go Jun Hee( Min Ha Ri).


She Was Pretty Replikleri

Diziyi ilk gördüğümde Ugly Betty tadında bir dizi olacağı düşüncesine kapıldım. Ancak korktuğum gibi olmadı. Dizi benzerlikler göstersede senaryodaki değişiklikler farklılık yaratmış. Dizide beni tek rahatsız eden aşırı oyunculuklardı. Bilmiyorum belkide karakterin gereği olarak yapıldılar ama ben nedense sevemedim. Kim Hye Jin ve Kim Shin Hyeok'un jest ve mimikleri iki doz fazla geldi. Tabi herkes Lee Jin-Wook değil ki aşırı gülüşler yakışsın :) Bu iki oyuncunun aksine Ji Seong Joon ise pasif kalmış. Dizide en beğendiğim karakter ise duyguları en iyi aktaran Min Ha Ri oldu. Her ne kadar bir dizi olsa da Min Ha Ri ve Kim Hye Jin'in arkadaşlığına imrendim doğrusu. Bu arada ufacık sinema sahnesinde olsa da Kim Lee Jin-Wook'u  görmek iyiydi. En kısa zamanda bir dizi film izlemek lazım:)

15 Kasım 2015 Pazar

Temizlikte Devrim

Temizlik yapmayı sevmeyen biriyimdir. Hatta dürüst olmak gerekirse temizlik yapmaktan nefret ederim. Temizlik yapmayı seven arkadaşlarımı da anlayabilmiş değilim. Hobi olarak temizlik yapan arkadaşlarım vardır benim. "Eve dip bucak girdim oh rahatladım." derken gıpta ile bakarım onlara. Benim ağzımdan hiç bir zaman dökülemeyecek kelimeler sanırım. Böyle konuşunca çok pasaklı biri gibi gelebilirim size. Ama aynı zamanda alerjik bir bünyem olduğu için pis yerde de yaşayamam. Karakterime ters bir vücudum var ne yazık ki :( Bu sebepten ötürü temizlik kaçınılmaz. Ama o etrafta uçuşan tozlar yokmu yazarken bile kaşıntı tuttu :)

Temizlik yapmayı sevmeyince Türk kızının malum vazifesi temizlik gününde kaçacak delik arıyorum. Tabi bu çalışmalar nafile. Ben süpüreyim sen arkamdan siliver cümlesindeki siliverecek kişi ben oluveririm birden. El mahkum toz almaktan iyidir diye alıyorum temizlik kovasını elime. Ay o kovalar Çin işkencesinin ev versiyonu.

12 Kasım 2015 Perşembe

The Time That I Loved You (Seni Sevdiğim Zamanlar)

The Time That I Loved You

Romantik komedi türünde güzel bir dizi daha. 2015 yapımı bu dizimiz 16 bölümden oluşuyor. Dizide başrolü Ha Ji-Won (Oh Ha Na) ve Lee Jin-Wook (Choi Won) paylaşıyor. Diğer oyuncular;
*Yoon Gyun Sang (Seo-Hoo)....Ha Na'ın sevgilisi....
*Choo Soo Hyun (Lee So Eun)....Choi Won'dan hoşlanan hostes....
*Shin Jung-Keun (Oh Jung-Geun)....Ha Na'ın babası....
* Lee Joo-Seung (Oh Dae-Bok) ......Ha-Na'ın erkek kardeşi....
*Seo Ju-Hee / Kim Soo-Mi ....Ha-Na'nın annesi....
*Jin Kyung / Choi Mi-Hyang ....Choi Won'un kuzeni....

Mnet Asian Music Awards 2015

Mnet Asian Music Awards 2015

Mnet Asya Müzik Ödülleri (MAMA) büyük K-pop müzik ödüllerinden biridir. Sadece Kore'de değil Çin, Japonya, Hong Kong ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerden ünlülerin katılımıyla gerçekleşir. 1999 yılında farklı kültürleri birleştirmek amacıyla başlayan bu etkinlik günümüze kadar devam ediyor. Günümüzde Asya'da rakipsiz bir ödül töreni ve itibarı her geçen gün artıyor. 

Sizlerde Mnet Asian Music Awards 2015 'e katılacak ünlülere oylarınızla destek verebilirsiniz. Oylama MAMA'nın internet sitesi üzerinden yapılıyor. Twitter ve Facebook hesabınızla oylamaya katılabilirsiniz. Ama günde her hesaptan sadece 1 oy verilebiliyor. Oylama 1 Aralık'a kadar devam edecek. Oy Vermek İçin TIK TIK....

8 Kasım 2015 Pazar

Mizahın Efendisi Pazarcılarımız

Millet olarak muzip bir mizacımız var demiştik. Sevgili pazarcı abilerimiz ablalarımız da bundan fazlasıyla nasibini almışlar. Pazar gezmeyi sevenler bilir pazarcıların müşteri çekmek için birbirinden ilginç seslenişleri vardır. Ki bunlar bazen değme reklamcılara taş çıkartacak cinsten oluyor. 

*Bedava yaptık koş koş koş...
*Çakı çakmak ayna tarak çek bırak don lastiği 1 lira :)
*Param olsa da bende alsam...
 *Paris Hilton bile buradan aldı 50 lira borcu kaldı...
*Fatmagül buradan almadı başına gelmeyen kalmadı...
*Canını sıkma limon sık...
*Adanalı tatar 5 alır 3 satar...

Arabasını Gömen Adam

arabasını gömen adam

Thane Chiquinho Scarpa Brezilyalı zengin bir iş adamı olur kendisi. Tabi son hadiseye kadar böyle bir adamın varlığından bi haberdim birçoğunuz gibi. Yarattığı sansasyonel çıkışla sosyal medyanın gündemine oturdu. 

İlk okuduğumda bu adam ne yapmaya çalışıyor demekten kendimi alamadım. Ama devamını okuyunca verdiği mesaja hayran kaldım. Olay şöyle... Thane Chiquinho Scarpa sosyal medyada milyon dolarlık Bentley arabasını öbür dünyada da kullanabilmek için bir mezar açıp gömeceğini duyuruyor. Aracını gömeceği tarihi belirtip medyayı malikanesine davet ediyor. Ciddiyetini göstermek içinde mezar kazarken çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor.

4 Kasım 2015 Çarşamba

Yemeğin Hası Oturur

Bahçeyle uğraşanlar bilir patlıcan sezonu.. Tabi soğuklarla beraber sezon sonu geldi. Bizimde bahçede bu yıl bol patlıcan verdi saolsun. Patlıcanla yapılabilecek bir sürü yemek denedim bu vesileyle. Temelde patlıcanın kızartılıp ya da közlenerek yemeğe dahil edildiği tüm yemekleri seviyorum. Seviyorum sevmesine de yapılışlarını bilmiyorum. O yüzden rastgele bir tarif bakıp ana malzemelerini öğrenir gerisini doğaçlama yaparım. Bazen işi abartır evde ne varsa usulü ortaya bir yemek çıkarırız sevgili kardeşimle beraber.

Gelelim konuya elde malum patlıcan bol bir oturtma yapalım dedik. Daha önceden oturtma görmüşlüğüm var. Az çok malzemeleri bildiğim bir yemek. Karnı yarık en sevdiğim yemektir ki oturtma onun kolaylaştırılmış versiyonu bence. Oturtmada mantık ana malzemeyi dilimleyip kızartıyorsun ve fırın tepsisine diziyorsun. Sonra harcı üzerine serip fırına veriyorsunuz. Hepsi bu kadar demeyeceğim o kadar da kolay değil :)

Malzemelerimiz:
*patlıcan

2 Kasım 2015 Pazartesi

En Kolay Yemek

en kolay yemek

Geçenlerde bir yerde gördüm arkadaşın biri "yemek yapamayan bayanları anlamıyorum yağ soğan salça üçlüsünün içine ne koyarsan yemek oluyor" demiş. Arkadaş yemekten ne kadar anlar bilmem ama yemek yapabilenleri hafife alamayacağım. Çünkü gerçekten zor ve emek isteyen bir iş. Yemeğin yapılışını bilseniz bile el lezzeti diye bir olay var ki yemek yapmanın kilit taşı. yağı soğanı salçayı koyarsın ortaya bir şey çıkar ama ne kadar yenebilir orası belli olmaz. Bu sebeple böyle beylik laflar yerine yiğidi öldür hakkını ver sevgili arkadaş.

31 Ekim 2015 Cumartesi

Torpilinin Hastasıyız


İnstagramda dolanırken bu komik resimle karşılaştım. Evet ne yazık ki millet olarak torpili çok seviyoruz. En ufak işlerimizde bile kestirmeden gidiyoruz. Bu işin hak hukuk boyutuna girmeyeceğim çünkü herkesin kendi iç hesaplaşmasına kalmış bir şey. 

Resmi görünce yüzümde bir tebessüm belirmedi değil. Tabi bir süre sonra gülümsemenin yerini bende derin bir düşünce aldı ki sormayın. Sevgili Eyüp amcanın yerine koydum bir an kendimi. Bu yönteme başvurduğuna göre malum sıra çok. Ekranda öncelik nedeni hamile yazınca tüm gözler kendisine çevrilmiştir büyük ihtimal. Neyse ki sıra kendisine gelmiş içeri girecek. Birde doktorla yardımcısının bakışları var tabi. :) 

30 Ekim 2015 Cuma

İnstagram Klişeleri

Sosyal medya dünyasının en gözde uygulamalarından biri şüphesiz ki instagram. 2010 yılında kurulan bu uygulamanın bugün 150 milyon kullanıcısı mevcut. Tabi bu kadar kullanıcı olunca orjinal paylaşımların yanında  uygulamaya has klişelerin olması kaçınılmaz. Bir çoğumuz bu klişelerden illallah etmiş durumdayız. Sanırsın yapmayanı dövüyorlar :) Hala bu klişelere rastlamayanlar varsa sizin için derledik.

*Bulutlu gökyüzü resmi..
instagram klişeleri

29 Ekim 2015 Perşembe

WARM AND COZY

Gidememek mi zor kalamamak mı? Gitme diyememek mi zor benimle gel demek mi? Siz hiç böyle bir ikilemde kaldınız mı? Gitmeniz gerekirken kalbiniz saplanıp kaldı mı hiç?. Kalbiniz öylesine saplanmışken olumsuz cevap almaktan korkup söyleyeceklerinizden vazgeçtiniz mi hiç? Ya da sebebini bilmeden onunla yola düşmek için sadece bir kelime beklediniz mi? Alt tarafı romantik komedi izleyecektim yahu bu sorular da ne. Baek Gun-Woo tüm bu soruların sebebi sensin.
warm and cozy


Bomba bir dizi daha. Hong Sisters döktürmüş yine. Yukarıda ki sorulara aldanıp melankolik bir dizi sanmayın. Oldukça eğlenceli romantik bir komedi aslında.

27 Ekim 2015 Salı

CNBLUE TÜRKİYE'DE


Evet nihayet CNBLUE da Türkiye'ye geliyor. Hatta şuan uçaktalar. Türk boiceler çıldırın. :) Günlerdir fan sayfaları bu haberle çalkalanıyor.

23 Ekim 2015 Cuma

Reklamın İyisi Kötüsü Olmaz Yalanı

reklamlar


Reklamın iyisi kötüsü olmaz... Yıllardır bu saçma sözün arkasına sığınan binlerce saçma sapan reklama maruz kaldık. Bazıları kötü ama bütçe kısıtlıymış bu çıkmış der geçersin de bazı reklamlar var ki bu reklamın amacı ne demeden kendimi alamıyorum. Bilmiyorum sadece ben mi sinir oluyorum bu tarz absürt reklamlara ama isyan çıkarasım geliyor. Hele de ultra ünlü biri reklamda yer alsında  reklamın kurgusu ne olursa olsun mantığı beni benden alıyor. Tamam ünlü arkadaşın kendine has bir kitlesi olabilir ama bence reklam için geçerli değil. Dizi ya da film olsa neyse gider izleriz de bu mantıkla ürün satmaz. Yani ben hiç görmedim reklamında filanca ünlü oynadı diye kapış kapış giden bir ürün. Ya da ben bu ülkede yaşamıyorum. :)  Hatta olayı bir üst seviyeye taşıyorum sırf saçma sapan bir reklam yaptılar diye soğuduğum ürünler vardır benim. 

21 Ekim 2015 Çarşamba

Big Master's Sun

big master's sun


Bir Kore dizisi daha. Yazın izlediğim Big Master's Sun'dan bahsetmek istiyorum. Dizi 2013 yapımı ve 17 bölümden oluşuyor. Başrolü  So Ji Sub  (Joo Joong-Won) ve Gong Hyo-Jin (Tae Kong-Sil) paylaşıyor.  Bir başrol olmasa da Seo In Guk'u (Kang-Woo) atlamayacağım. Tabi keşke başrol olsaymış da diyeceğim :) Bir de Choi Jung-Woo'nin (Kim Gwi-Do) adını anmazsam kendime isyan çıkarırım. Yok böyle bir adam yahu. İnsan ancak bu kadar sempatik olabilir.

17 Ekim 2015 Cumartesi

Amigurumi Sanatı

Yeni bıcır bıcır bir hobilik daha. Tabi pekte yeni sayılmaz. Epeydir bilinen uygulanan bir etkinlik. Bakalım neymiş bu amigurumi. Japon kökenli aml(tığ veya şiş ile yapılmış) ve nulgurumi( içi doldurulmuş oyuncak) kelimelerinden türemiş örgü oyuncak sanatıdır.


amigurumi sanatı

Oyuncakları görüp ay ben bunu nasıl yaparım demeyin sakın. Malum çeyiz hazırlamaya odaklanmış bir neslimiz mevcut. Sizde bu neslin bir parçasıysanız amigurumi oyuncak yapmak oldukça kolay gelecektir.

Komik Manşetler

Ülke olarak doğal bir mizaç kaynağımız var.  Gün geçmiyor ki güzel ülkemde yeni bir komediye imza atılmasın. Spontane gelişen bu olaylardan çoğu zaman haberdar olmasak ta bazıları gazetelere manşet olacak kadar geniş yankı uyandırmış. Bazen bizim başımıza da geliyor tabi ufak tefek şeyler itiraf edelim. Ama bu manşetler yok artık dedirten cinsten. Hatta bazılarına gülerken yeni bir manşete bile imza atabilirsiniz. [ En beğendiklerimi sona sakladım]


komik haber

**Sözünü tutan insanları severim de bu biraz büyük olmuş be abim. Neyse ki tutamayacağım sözler vermiyorum. 

15 Ekim 2015 Perşembe

İlk Göz Ağrım :)

Şu sıralar ciddi bir Kore fanıyım. Yaz tatilini deli gibi Kore yapımı film ve dizileri izleyerek geçirdim. O da yetmedi beğendiğim starların hayatlarını araştırmaya başladım. Günün büyük bir kısmını bilgisayar başında geçirdiğimi fark edince kendime Ebru buna artık bir son vermelisin dedim. Bilirsiniz alışkanlıklardan vazgeçmek o kadar kolay değildir. Bu sorunu çözmek için derinlere inmeye karar verdim. Acaba bu Kore sevgisi nereden geliyordu. Sorunun kaynağını biraz düşününce yıllar yıllar önce [Çokta geriye gitmeyin o kadar da yaşlı değilim :)] trt1'de zamanın tabiriyle abone olduğum bir dizi aklıma geldi. Her gün aynı saatte televizyonun başındaydım. Dizi kaç kez hangi kanallarda yayınlandı bilmiyorum (sadece trt'de 3 kez yayınlanmış) bir kaç tekrarını izlediğimden eminim. Artık ev ahalisi illallah etmişti. Evde o zamanlar internet yoktu. İnternete kavuşunca bir posta da internetten izledim tabiki. Bir çok sahnesini hafızama kazımışım resmen. Tabi beni ne etkiledi de izledim inanın bilmiyorum. Şuan düşününce baş rolün azimle yemek yapmasını seviyorum diyebilirim. Yemek kültürü de bana etkileyici gelmişti. Diziye gelecek olursak Dae Jang Guem bizdeki adıyla Saraydaki Mücevher.

Saraydaki Mücevher



Ben diziyi izleyeli baya olmuş. Hatırlamak için bir kaç sayfaya bakayım dedim.

13 Ekim 2015 Salı

Kendi Kukla Tiyatromuzu Yapıyoruz.

Yeğen canlarla vakit geçirmek her zaman eğlenceli olmuştur. Çocuklarla haşır neşir olanlar bilir hep aynı şeyleri yapmak çocukları sıkabiliyor. Ne yapsak bugün diye düşünürken çocuk tiyatrosu yapmaya karar verdik. Hem hazırlaması hem oynaması çok zevkli oldu. Altını çizerek söylüyorum çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmek isteyen herkese tavsiye ediyorum. Tabi tiyatroyu hazırlarken de çocuklarla birlikte çalışmayı unutmuyoruz. Bu projeyle hem çocuklarınızın el becerisi gelişir hem de yaratıcı zekalarını keşfedersiniz. 

Malzemelerimiz:
*Tiyatro için orta ya da küçük boy bir koli. [ Koliyi büyük ebatlarda seçerseniz kuklalarında aynı oranda büyümesi gerekir bilginize.)
*Pipet [Daha dayanıklı olmasını isterseniz tahta çubuklar da kullanabilirsiniz. 
*Yapıştırıcı
*Resim kağıdı
*Renkli boyalar
*Tel zımba [ Ben pratik olması açısından zımba kullandım. Zımba tehlikeli olabileceği için sadece yapıştırıcı da kullanılabilinir. 


Gelelim yapılışına. Koliyi ortadan ikiye bölüyoruz. Zemine gelecek kısmı seçiyoruz. Üste gelecek kısma biri arka plan resimlerini diğeri kuklaları sarkıtmak için dikdörtgen şeklinde kesikler açıyoruz. 

10 Ekim 2015 Cumartesi

Şikayet Kutusu (1) Tezgahtar Fobisi


Sevgili tezgahtar arkadaşlar öncelikle merhaba. Tabi modern çağın gereği yeni unvanları satış danışmanı. Hiç böyle bir işte çalışıp tecrübe etmedim ama ne kadar yorucu bir iş olduğunu kestirmek o kadar da zor değil. Zaten muhatabının insan olduğu hele de ucunda insan memnuniyeti olan  her iş zor değil midir? Bu sebeple tüm satış danışmanlığı vb. işlerde çalışan arkadaşlara önce sabır sonra kolaylık diliyorum.


Güzel dileklerimizden sonra gelelim asıl mevzuya. Mağazada dolaşırken her adımda seni takip eden danışman arkadaşlardan rahatsız olan tek ben değilimdir herhalde. Gardiyan vari bu arkadaşlar neden peşimizde acaba. Sanırım sürekli dibimizde dolaşarak bize kesintisiz yardımcı olmayı amaçlıyorlar. Bir rahat bırakın yardıma ihtiyaç duyduğumuzda biz zaten yardım isteyebiliyoruz değil mi ama. 

Böyle bir mağazada alışveriş yaptınız mı bilmiyorum ama şahsi kanaatim son derece itici bir durum. Tabi etrafında sürekli birilerinin onunla ilgilenmesinden hoşnut olan insanlar bu uygulamayı yerinde bulabilir.

8 Ekim 2015 Perşembe

Liseler arası Beyin Fırtınası

Lisede okuyanlar bilir ama benim gibi lise sıralarından uzaklaşalı epey olmuş olan arkadaşlar biraz hafızalarını yoklasalar her gün her ders zili çaldığında bize gireceğimiz kapıyı gösteren ufacık tefecik masum tabelaları hatırlarız herhalde. Bizim zamanımızda pek zavallı olan bu tabelalar çoğu zaman şiddete maruz kalır yeri boylardı. Şimdilerde ise gençlerin yeni eğlencesi. Muzip gençler tabelalarda zekalarını konuşturmak için adeta birbirleriyle yarışıyor. Bize de onları tebrik etmek düşüyor. ( Ne yapalım zamanında bizim aklımıza gelmemiş :)
11Ayın sultanı

5 Ekim 2015 Pazartesi

Aynı Yıldızın Altında

aynı yıldızın altında
Kuzenler toplantısı geç saatlerde film keyfine dönüşür bizim evde. İşte böyle bir toplantının meyvesi bu film. En sevdiğim kuzenimin tavsiyesi üzerine izlemeye başladık. İyi ki de izledik. 

Uzun zamandır bir filmden böyle etkilendiğimi hatırlamıyorum. İçinde bulunduğum ruhsal durumun ihtiyaç duyduğu şey bu filmmiş. Sizde küçük sıkıntılar yaşıyor ve bu sıkıntılar sebebiyle kendinizi boşlukta yahut çıkmazda görüyorsanız izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Filmi izlerken benim baktığım pencereden bakabilirseniz içinizde büyüttüğünüz sıkıntıların aslında o kadar da önemli olmadığının farkına varabilirsiniz. Hatta biraz felsefik olacak ama size hayata tutunmak için yeni bir sebep bile verebilir.

Kuradan Çıkanlar [İRONİ]


Aslında bir çoğumuzun sıklıkla kullandığı bir kelime. Bu sebepten absürt sözlükte yeri var mı yok mu pek bi kararsız kaldım doğrusu.  Ancak ironi nedir? sorusuna verilen en popüler cevap " Şimdi nasıl anlatsam ki !!"olur. İşte şimdi kendi içimizde anlamını bildiğimiz ama bir türlü sözcüklere dökemediğimiz  bu kelimeyi mercek altına alıyoruz. :)

İroni yunan kökenli bir kelimedir.  İronide söylenen ya da yapılan eylem, ciddi görüntüsü altında, karşıt söylemi ya da eylemi, çelişki noktasına çekmeyi

29 Eylül 2015 Salı

Oy ver!!

Oppa ve ya unnimize oy veriyoruz:))
Tık Tık
asia star


Unutmadan her yarım saatte bir yeniden oy kullanabilirsiniz!

28 Eylül 2015 Pazartesi

Biz Hala Çocuğuz :)

İçimizdeki çocuk her zaman bizimle. Ve bu günlerde tutkusu boya kalemleri. Her yer tüm sayfalar rengarenk. Bu yeni çılgınlığın adı Yetişkin Boyama Kitapları. 
Hadi itiraf edelim resme hiç yeteneği olmadığını düşünenler bile zaman zaman eline kalem alıp bir şeyler karalamıştır mutlaka. Ve bu karalamaların en büyük etkeni de can sıkıntısı olmuştur. Uzun eğitim hayatımda bir defterim olsun bu karalamalardan mahrum kalmamıştır. Ki benim resim yapmayı sevdiğim düşünülürse karalamalarımın ne boyutlara ulaştığını kestirmek güç olmasa gerek. :) Okul hayatı bitip defterler bizden ayrı düşünce yeğenlerin boyama kitapları devreye girdi. Ama saolsun  Johanna Basford imdadımıza yetişti de

27 Eylül 2015 Pazar

Blog Menüsü

blog menusu


Görüldüğü üzere blogumuz kalabalık bir menüye sahip. Bir konuda yazmak yerine ilgi duyduğum birçok konuda yazmak daha cazip geldiği için konu sayısını artırdım.Okuyuculara kolaylık olması açısından da konuları menü olarak düzenledim. Umarım umduğum gibi yararlı olur :)


Blog menülerimizi kısaca tanıyalım...