22 Şubat 2016 Pazartesi

For One Fine Day (7) Bölüm


Yong'un bu davranışına anlam veremeyen Esin ne diyeceğini bilemedi. Yong Esin'in avuç içini çevirerek işaret parmağıyla kendisininde ne olduğunu bilmediği birşeyler çizdi.
"Tamam şimdi oldu."
"Olan ne?"

16 Şubat 2016 Salı

For One Fine Day (6) Bölüm

Esin her zamanki gibi erkenden kalkmış mutfakta kahvaltı hazırlamaya koyulmuştu. Yong mutfaktan gelen kokuyla uyandı. Ama yataktan çıkmak İstanbul'daki son gününe uyanmak istemiyordu. Esin gülümseyerek kapıda belirdi.
"Günaydın. Kahvaltı hazır."
Her ne kadar yataktan çıkmak istemede bu sese karşı koyması mümkün değildi. Esin'le geçirebileceği son saatleri yatakta geçirmeye de hiç niyeti yoktu.

Hot Young Bloods



2014 yapımı bir gençlik dizisi. İçinde komedinin yanı sıra yer yer duygusal unsurlar ve büyük oranda şiddet içeren bir film. Şiddet deyince gözünüz korkmasın gençler arasındaki tekmeler tokatlar filan. Filmdeki sahnelerden sonra pasif bir şiddet sever olduğumu keşfetmiş bulunmaktayım. Özellikle esas kızın kavga sahnelerindeki gerçeklik beni benden aldı. :)
Filmi izleyecekler için bir kaç uyarım var. Öncelikle Lee Jong-Suk hayranı iseniz sıkı durun şöyle bir sahne ile karşılaşacaksınız. Bu çocuğu bu hale koyanlar utansın :)

hot young bloods replikleri

Güzel bir konu yakalamış senarist ama kurgusu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Giriş kısmı fazlasıyla uzatılmış. Neyseki gelişme kısmını uzatılmış giriş kısmının telafisi oldu. Ama açık ve net söyleyebilirim ki gördüğüm en berbat sonlardan biriydi. Senarist giriş kısmını fazla uzattığını sonradan fark etmişte film daha da uzamasın diye alelade bir mutlu son yazıvermiş izlenimi bıraktı bende. Gördüğüm en berbat son demeyeceğim o tahtın sahibi hala Twenty filmi. 

12 Şubat 2016 Cuma

For One Fine Day (5) Bölüm


Yong daha fazla soru sormaya cesaret edemedi. 2 dakika önce neşeyle kendisini dinleyen kız gitmiş yerine Mona Lisa'nın diğer yüzü gelmişti. Merakına yenilip yine Esin'i üzdüğü için suçluluk hissetti. Gidip bavulundan kamerasını aldı. Sonra çalışma masasında duran laptopu kaptı. Esin'i nasıl güldüreceğini biliyordu. Laptopu açıp kamerasını bağladı. Görüşme saatini beklerken Esin'in çektiği resimleri açtı. Beklediği gibi olmuştu. Esin Yong'un komik pozlarına gülmeye başlamıştı bile. İstanbul'da çekilen resimler bitince Yong kameradaki

8 Şubat 2016 Pazartesi

For One Fine Day (4) Bölüm


Görevli yardımcı olmaya çalışırken Esin rezervasyon bilgilerini verdi ve bileti aldı. Yong Esin'in arkasından geldiğinin farkına bile varamamıştı.
"Kendim halledebilirim demiştim sana."
Bir yandan Türkçe bir şeyler konuşan Esin diğer yandan Yong'a cevap vermeye çalışıyordu.
"Yong bir yere oturup biraz susabilir misin!"

7 Şubat 2016 Pazar

Sunny


İlk söyleyeceğim şey eğer hala bu filmi izlememiş olan varsa mutlaka izlesin.. Şiddetle tavsiye ediyorum zira gülmekten karnıma ağrılar girdi. Filmi izlediğimde üzerimdeki etkiyi neyle kıyaslarım dersem 3 İdiots ile aynı oranı verebilirim. ( O filmi 5 kez izledim gerisini siz düşünün). Hitlerim arasına adını altın harflerle yazdırdı doğrusu. Filmi izledikten sonra oturdum bir güzel kızdım kendime bu filmi bu güne kadar neden izlemedim diye. İzlediğinizde bana hak vereceksiniz eminim. 

6 Şubat 2016 Cumartesi

For One Fine Day (3) Bölüm


Sözleşmiş gibi aynı renkleri giyinmişlerdi.Esin de yırtık bir jeen ve siyah gömlek tercih etmişti. Şapka yerine gözlüklerini takmış saçlarını da açmıştı. Yong gülmeye ara verip;
"Böyle giyinince çift gibi olmamışmıyız sence de :)"
Esin Yong'un söylediklerine hak verdi ve Yong'a beklemesini söyleyerek Odasına girdi. Aceleyle beyaz tşörtünü giyip çıktı ve yola koyuldular. Yong yol boyunca İstanbul'u seyretti. Esin'in beklediği yoğun trafik olmayınca istenilen saatten erken gelmişlerdi. Bu yüzden Esin vakit geçirmek için Yong'a bir kaç yer gezdirdi. İstanbul'a ilk kez gelen Yong sürekli grup arkadaşlarına göstermek için resim çekiyordu. Bir resmide instagramda paylaşacaktı ki Esin engel oldu.
"Ne yapıyorsun sen. Bütün hayranlarını buraya toplayacaksın şimdi. Gizli geldiğini unuttun galiba. Bu açığa çıkarsa sorumlusu ben olurum."

5 Şubat 2016 Cuma

Merry Him If You Dare


Bu aralar oturup dizi izleyecek bir vaktim olmamasına rağmen oturdum bu diziyi bitirdim.  Peki pişman mıyım asla. 
 Açıkçası sadece bir karesini yakalamak için izlemeye başladım bu diziyi. İstediğim kareye ulaşmam için 3. bölüme kadar izlemem gerekti. Sonra ne mi oldu. Allahım yok böyle bir merak dürtüsü. Ama senaryo öyle bir kurgulanmış ki izledikçe merak içimi kemirdi resmen. Bana aşıladığı merak olmasa belki bu dar zamanımda bitirmek için can atmazdım. Tabiki Jung Yong Hwa'nın dizide oynuyor olması hiç ama hiç beni etkilemedi [ Külliyen yalan]. Belki en başından söylemem garip olacak ama en beğendiğim sonlardan biri oldu. Birde diziyle ilgili yorumlara göz attım da pek iç açıcı değillerdi. Bence o kadar eleştiriyi haketmiyor, Yong Hwa'nın sempatik halleri için bile izlemeye değer :)

4 Şubat 2016 Perşembe

For One Fine Day (2) Bölüm


Telefonun sesiyle uyanan Esin zor bela açabildiği gözünü telefona çevirdi. Arayan Yong'tu. Yong'un başına birşey gelmiş olabileceğini düşününce telefona bile cevap vermeden yataktan fırlayıp Yong'un odasına koştu. Yong Esin'i kapıda görünce sanki aradığı o değilmişcesine şaşırdı. Hala uykusundan ayılamamış Esin bir cevap aracasına baktı Yong'a. Yong'un sadece acıktığı için kendisini aradığını öğrenince sinirlenecek gibi oldu ama telefona cevap vermiş olsaydı bu kadar endişelenmesine gerek kalmayacaktı. Kendi hatası olduğu için sessizce komidinin üzerindeki telefonu aldı ve resepsiyonu arayarak sipariş verdi.

3 Şubat 2016 Çarşamba

For One Fine Day (1) Bölüm


Oldukça kapsamlı rüyalar görürüm. (Ki bir çoğunuz bende uzun rüyalar görüyorum ne olmuş diyebilir içinden.) Bazıları beni oldukça etkilediği için anlatma ihtiyacı duyarım. Üniversite yıllarımda sevgili arkadaşım kulakları çınlasın, bahtsız bedevim oturur dinlerdi uzun uzadıya anlattığım rüyalarımı. ( Sizi dinleyebilen birilerinin olması paha biçilemez.) Her defasında bu anlatılar  "kızım ne rüya görmüşsün be yazsan roman olur..." cümlesiyle son bulunca kafamda yer etmiş anlaşılan.

Şöyleki bir roman olmasada en azından bir hikaye yazma konusu dönüp duruyordu kafamda. Uygun zaman bahanesi ve olağan sınav temposu neticesiyle sürekli ötelediğim bu arzumu ufakta olsa bir denemek istedim. Açıkçası bana kalsa hala ötelemeye devam ederdim ama sevgili kuzenlerimin teşviği ile kısıtlı zamanıma bu denemeyi de sıkıştırmaya karar verdim. 

Kurgusunu üzerinde epey çalıştım büyük zevk alarak ama yazıya dökmesi düşündüğümden daha zor oluyor. Misal bir çok bölümü yazmama rağmen içime sinmediği için ilk bölümden itibaren yeniden ele aldım. Uygun cümle bulmak bazen zor olabiliyor. Netice itibariyle bu benim ilk denemem. Eksikliklerim için okuyacak arkadaşların affına sığınıyorum. Eleştirilere açığım. Büyük bir merakla yorumlarınızı da bekliyorum. :) 

Son bir not hikayeyi eş zamanlı olarak wattpad'e yükleyeceğim. Orada önceden tanıtım amaçlı kısa bir bölümde yayınlamıştım. Merak edenler için.... TIKTIK...